Bir zamanlar uzak bir diyarda yaşlı bir bilge yaşarmış, herkes onu çok severmiş.
Bir gün bu bilge çok hastalanmış ve ölüm döşeğine düşmüş, bütün öğrencileri ve sevenleri başına toplanmışlar.
Ölüm döşeğindeki bilgenin üzgün olduğu gören öğrencilerinden biri dayanamamış ve sormuş, hocam çok üzgün görünüyorsunuz, neden acaba?
Korkuyorum demiş yaşlı bilge, az sonra öleceğim ve yaratıcıma kavuşacağım, hesap verememekten korkuyorum demiş.
Öğrencileri hep bir ağızdan “ama hocam, siz hep çok iyi bir insan oldunuz, hayatınızı öğrencilerinize ve diğer insanlara adadınız, bizim yolumuzu aydınlattınız, bize yol gösterdiniz, bize İsa oldunuz, bize Musa oldunuz, neden korkuyorsunuz ki?” demişler.
Evet demiş bilge, bende tam olarak bundan korkuyorum, yarın öbür gün Tanrının karşısına çıktığımda bana “seni gönderdiğim dünyada İsa olabildin mi, Musa olabildin mi” diye sormayacak, bana kendin olabildin mi diye soracak.
*****
Tanrı neden hepimize farklı farklı iradeler verdi, İsa zaten geldi ve geçti bu dünyadan, Musa’da öyle, peki sen kendi özgür iradenle bu dünyada var olabildin mi? Bize düşen bir başkasını taklit etmek ve o olmaya çalışmak değil, kendimiz olabilmektir.
Çünkü hayat başkası olmak için çok kısa…